18 Şubat 2012 Cumartesi

Yazsam yazsam ne yazsam


 Serbest çağrışım geldi aklıma bu yazıya başladığımda. Çünkü canım bişeyler yazmak istedi ama bu yazmak için yazmak değil. Yani bana göre bi insan bi konuya sahipse bişey yazmalı sırf bişeyler yazmak için kendini kasarak yazılmış olan yazılar güzel olmaz. Benim tabirimle ruhu yoktur onların. Ama bu öyle de değil. (Yazarken bi an da ama ile başlamak cümle düşüklüğüne yol açar mı diye düşündüm. Neyse $!*#&@ et .) Yani bişeyler yazasım var ama belli bir konuya sahip değilim. Müslüm Gürses'in Nilüfer isimli şarkısı çok güzelmiş, beğendim bayaa. Belki de ruh halim sabahtan bu saate kadar yavaş yavaş bu şarkının tonlarına geriledi buna emin değilim. Her neyse şu baş kısımda yaptığım lagaluga bitsin artık, biraz daha gerçek şeylerden bahsedelim.

Yaşamak ve Ölmek

Uyuşturucu yasal mı olmalıdır ?

Ben 6 yaşındayken sabah kalktığımda kahvaltı masasına oturunca canım bir şeyler yemek istemezdi, acaba Somali de 6 yaşında bi çocuk uyandığında ne yapıyor ?

Bawingl Thir isimli adamın garip hikayesi.

Aklımda şu 4 konu var hakkında yazmak istediğim. Hangi birini yazsam bir türlü karar veremedim o yüzden ilk yazdığımı yazmaya karar verdim. (Yine bi yanlış cümle kaygısı yaşadım)

Yaşamak ve Ölmek 

Bir nefes verirsin, sonra bir daha alamazsın. Tüm yaşadıkların, öğrendiklerin, çabaların, öğrettiklerin, sevdiklerin, gördüklerin, yediklerin, dövdüklerin, öptüklerin bir an da yok oluyor. Ne kadar garip ya. Çok ürkütücü bir şey. Bir daha yaşamamaktan ziyade bu kadar uğraşılarak kurulmuş bir hayatın yok olması düşüncesi daha çok üzer beni. Çok sevdiğim bir söz vardı. Tam olarak bu şekilde miydi, emin değilim. “Ekmeğin sert tarafını yiyemeyecek yaşa geldiğinde, yaşadıklarından çok yaşayamadıkların için pişmanlık duyuyorsun” İşte bu söz beni yaşamın her saniyesinden zevk almak için inanılmaz derece de teşvik ediyor. Zaten önemli olan şey bir hissin uzun soluklu olmasındansa olabildiğince üst seviye de olmasıdır. Yani yaşamak derken aslında ben yaşamak kelimesinin tam anlamını gösterebilecek bir biçimde yaşamaktan bahsediyorum. Dünya da ki bütün farklı yemekleri yemek istiyorum. Bütün farklı içecekleri içmek istiyorum. Bütün enstrümanları çalmaya çalışmak istiyorum. Bütün Dünya'yı gezmek istiyorum ama yapamayacağım. Yine de bu bahsettiğim şeylerin bir kısmını yani hiç yoktan ölünceye kadar yediğim en az 450 farklı yemek olsun. İçtiğim 1200 farklı içecek olsun. En az 40 farklı enstüman'ı çalmaya çalışayım. En az 10 ülkeyi gezeyim. İşte o zaman kendimi biraz daha gerçekte olması gerektiğini düşündüğüm yaşamak kavramına yakın hissediyorum. Sigarayı azaltmıştım ama yine günde 1 paket içmeye başladım. Yahu iyi de sigara içmek bana keyif veriyor. O zaman hiç kusura bakmayın ben Dünya'ya sağlıklı olmak için değil, yaşamak için geldim. Ve yaşadığım için kimse bana kızamaz. Saygılarımla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder