4 Mart 2012 Pazar

Midem yanıyor.

Dinlenecek şarkı



Hayatımız da ki tüm insanlar bizim hayatımızın yönlenmesinde rol taşır. Öyle ki sırf arkadaşlarınla beraber müzik yapmak çok eğlenceli diye mükemmel bir mimar olabilecekken hayatını müziğe adayabilirsin (Bu bir yanlış mıdır tartışılır). Ama bazı durumlar var ki o arkadaşlarınızın yaptığı şeyler içten içe onları öldürme isteği doğurur sizde. Bilmiyorum belki de sadece bende böyle. Çok düşünüyorum acaba çok şüpheci bir insan mıyım diye? Sanırım değilim. Bugün yaşadığım bazı olaylar beni mart ayının ilk yazısında bunlardan bahsetmeye itti. Hani bi laf vardır ya. Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim diye. Benim durumum biraz bundan istisna. Bi örnek vererek durumu açıklamaya çalışacağım.

İki tane çocuk düşünün bunlar arkadaş. ve onların karşısında bi dondurma var. Bu çocuklardan birinin elinde çikolatalı dondurma var diğerinde yok. Karşıda duran dondurma da karamelli. Elinde dondurma olmayan çocuk o dondurmayı almak istiyor ve bunun için bir girişimde bulunuyor. Arkadaşı bunun farkında ama bi sebepten ötürü çikolatalı dondurmayı sevmiyor artık. Sonra dondurması olmayan çocuk bir de fark ediyor ki dondurması olan arkadaşı kendi dondurmasını görebileceği bir köşeye bırakmış ve diğer dondurmaya doğru yaklaşıyor. O, dondurmaya doğru yaklaşan ve önceden de dondurması olan piç, diğerinin daha önce hiç dondurması olmamasını, dondurmanın tadını bile bilmemesini umursamıyor. Ya da diğerinin karamelli dondurmayı istediğini bildiği halde o dondurmayı almak için atakta bulunurken arkadaşını(!) görmezden geliyor. çikolatalı dondurmanın sahibini öldürmek istiyorum.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Ne kadar komik bir durum. Atmaya çalıştığı her adımda tökezleyip düşen bir bebek gibi görüyorum kendimi.
Tek bir fark var, her düştüğümde dizlerime çiviler saplanıyor. Her bişey yapmaya çalıştığımda durum daha da kötüleşiyor. Bilemiyorum belki de yeniden o eski kişi olmak gerekiyordur. Gözlerim hiç bu kadar acımamıştı. Sanırım bazı şeyler kendini gösterdiği anda acı veriyor, umut gibi, hayaller gibi, aşk gibi...

Bi an aklıma bu sayfa da ki hiçbir yazımda şiir yazmadığım geldi. Yazayım bitane.


Yine karanlık, parlıyor odamda
ve yine aynı sesler dönüyor beynimde
ama yok hiç birinde ne bir ritim ne de kafiye
tıpkı seni anlatmaya çalışmak için bir resim çizmek gibi
hem de hiç boya kullanmadan
vücudum bana ağır gelmeye başladı
oysa henüz sigaramı bitirmemiştim bile
bu haldeyken bile bi değişiklik yoktu
parlıyordu tüm odam aynı karanlıkla.

Güzel olup olmaması sikimde değil. Böyle olmasını istedim ve oldu.

aklıma birinin bi lafı geldi.
+Ben buraya oturdum, herkes buraya oturdu.
Benmerkezci gerizekalı ibne!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder