20 Mart 2012 Salı

Yarı otomatik salçalı makarna!

Bu yazıyı yazarken defalarca bu şarkıyı dinledim. Okurken dinlemeni tavsiye ederim.





Kendimi ifade etmekte zorluk çekiyorum. Defalarca şu anda okuduğunuz yazıyı silip baştan yazdım. Ve bu durum yalnızca şu an da olan bir şey değil. Yaklaşık 1 aydır böyle bu. Sevdiğim ve yanımda olmasını istediğim şeyleri tek tek kaybediyorum. Neden kaybediyorum peki ? Onlara iyi davranmaya çalıştığım için. Neden bilmiyorum ama çok saçma davrandığımı düşünüyorum. Bunu cidden yapıyorum. Bi varlığın size karşı bir sevgi potansiyeli vardır bunu başta hissedersiniz. Ve eğer o şeyi severseniz onun da sizi sevmesini istersiniz. Ben o varlığın beni sevmesini sağlamak için giriştiğim her eylemin sonunda o varlığın bana karşı olan sevgisinin biraz daha azaldığını hissediyorum. Devamlı düşüyormuş gibi hissediyorum. Kafamın içinde devamlı hüzünlü şarkılar çalmaya başladı. Kendi içimde depresif bir hale dönüyorum yeniden. Psikiyatrist'e gitmem lazım. Sakinleştirecek bir şeylere ihtiyacım var. Sigarayı günde 1.5 paket'e çıkardım. Ne kadar ironik, tam da bırakmaya niyetlenmiştim. Hayatımızda karar veremediğimiz şeyler olabiliyor. Aşık olmak için bi karar vermedim. Bu durumda olmak için de bi karar vermedim. Ama hayal kurmuştum. Böyle böyle olacak demiştim kendimce. Kurduğum hayallerden veremediğim kararlar kadar uzağım. Bilgilendirme olsun diye yazıyorum karar veremediğim çok şey var hayatımda. Bunlardan herhangi birisi mutsuz olmak değildi sanırım. Mutsuz olmanın kararını ben vermiş olabilirim ve eğer bu kararı ben vermişsem az önce söylediğim şeyin yalan olduğu ortaya çıkıyor. Demek ki bu durumda olmaya ben karar vermişim. Şimdi fark ettim yalnızca duygusal patlamalar yaşadığım zaman yazı yazıyorum bu blog'a.  Umarım bir gün ben de kendimi ifade edebilirim rahatça. Umursamayan insan rolünü oynayabilirim rahatça. Ama kusura bakma olmuyor. Mr T buna izin vermiyor sanırım. Umursamaz olamıyorum. Yaşadığım her saniyeyi seni düşünmekle geçiriyorum. Biliyorum, bunu öğrenmen senin benden uzaklaşmanı sağlayacak şeyler tarafına bir puan daha ekliyor. Belki de boğuyorum seni bu şekilde. Senden bunun için özür dilerim. Ben sadece senle mutlu olmak istiyorum. Sen yokken mutluydum aslında. Tabi bunu söylemem sen hayatımdan çıkarsan mutlu olacağım anlamına gelmez. Ancak şuna eminim ki. Sensiz mutlu olmaktansa senle mutsuz olmak daha güzel. Merak etme bu yazımdan sonra sana karşı farklı bir bakış açısı içerisine girmeyeceğim ya da senden bana karşı daha farklı bakmanı istemiyorum ama o telefonu kapatmasaydın belki de bunları telefondan söyleyecektim ya da sadece ikimizin karşılıklı olarak konuşabileceği bir zaman bulsaydım orada söylerdim. Ama sen benle yalnız konuşmayı da sevmiyorsun. İçinden gelmesi gerekiyor :) Keşke bana biraz değer versen. Eğer değer verdiğini düşünüyorsan sen değer verdiğin insanlara, değer vermediğin insanlara göre daha kötü davranıyorsun. İnsan birine iyi davranırken bunu karşılık beklemeden yapmalıdır herkese iyi davranmalıdır diye düşünüyorum (Aliye gibi istisnalar hariç) fakat senden bi karşılık bekliyorum. Seni bu kadar önemsiyorsam biraz daha önemsenmeliyim ya. Cidden bak. Çoğu insan kerevizi sevmez. Ben de sevmem. Ama seni seviyorum ve bence kerevize biraz daha değer vermelisin. Çünkü görünüşü o kadar güzel olmasa da onun içinde çok yararlı vitaminler var. Yazım hatası yapmışmıyım diye kontrol etmeyeceğim eğer yanlış yazdığım bir şey varsa üzgünüm. Bu arada biri de bi yazıma yorum yapsın arkadaş :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder